EFEMERA SÖZLÜĞÜ

AL: Sonsuz pey. Ya da müzayedeye çıkan malın başlangıç fiyatının on misli olan pey. Ya da mutlaka alınması istenilen mata verilen değer,

AÇIKLAMA: Malın niteliklerini belirtme.

ANADOLU: Anadolu ile ilgili kartpostal ve fotokartlara verilen ad.

ANTETLİ: Üzerinde matbu olarak kişi ya da firmanın adı, adresi ve meslek grubu yazılan kâğıtlar veya zarflar.

ARA: Müzayedelerde yemek ya da çay içmek için verilen ara.

ARACI: Atış verişte aracılık eden kişi. Ya da malı bir esnaftan alıp diğer esnafa satarak komisyon alan kişi,

ARACI PAYI: Aracının sattığı maldan yüzde alınması,

AYAKÇI: Piyasayı, evleri, depolan, dükkânları dolaşarak mal alıp satan kişi.

BAŞLANGIÇ FİYATI: Bir malın müzayedede çıkış fiyatı.

BATAKÇI: Aldığı malın karşılığını vermeyen kişi,

BAYRAK: Salon müzayedelerinde alıcılarının kullandığı numara yazılı plakalar.

BAYRAK KALDIRMA: Alıcının almak istediği mal için elindeki bayrağı (numarayı) kaldırması.

BAYRAK ALMA:  Müzayedeye katılanların bayrak dağıtılan masaya adlarını ve adreslerini yazdırarak numara (bayrak) alması. Müzayede her katılanın bayrak alması zorunlu değildir. Yalnızca mal almak isteyenler bayrak alır. Aldıkları mallar müzayede masasına bayrak numarası ile işlenir. Bayrak alanların isimlerini ve adreslerini vermesi de zorunlu değildi.

BELEDİYE RÜSUMU: Müzayedelerde alınan ve satılan mal için belediyeye verilen rüsum.

BİTPAZARI: Eski, kullanım dışı kalmış, atılan malların ucuz fiyatlara satıldığı yer,

BİTPAZARI ESNAFI: Bitpazarında satış yapan esnaf.

ÇANTACI: Dükkânı olmayan efemera veya pul satıcısı. Çantasına koyduğu mallarla müşterisinin ayağına gider. Bir çeşit pazarlamacı gibi çalışır.

ÇITIR RESİM: Küçük boy çoğunlukla amatörlerin çektiği aile resimlerine ve niteliksiz resimlere verilen ad.

ÇITIR MÜZAYEDE: Küçük çaplı, katalogsuz, ucuz mallardan oluşan müzayedelere verilen ad,

CUMHURİYET: Cumhuriyet dönemini kapsayan kartpostal ve fotokartlara verilen ad.

ÇÜRÜKÇÜ: Ucuz ve vasıfsız mallan çok az parayla alan ya da almak isteyen leşi. Leşçi de denir.

DEPOSU VAR: Aynı türde çok sayıda çıkan malların stok mal olduğunu açıklayan sözcük

DEPO PATLAMASI: Aynı türde malın, çok sayıda, düşük bir fiyatla bir anda piyasaya çıkıp satışa sunulması.

DERNEK MÜZAYEDESİ: Bak Dernek mübadelesi.

EV MALI: Evden çıkan mallara verilen ad.

EVE GİTMEK: Mal bulunan eve gitmek, malı evde görmek ve almak

FERSUDE: Kötü, yırtık-pırtık kirli mallara verilen ad.

FİLATELİ: Posta pullarıyla uğraşan bilim, pulculuk.

FİSKAL: Damga pulu.

FOTOKART: Anadolu ve semt fotoğrafçılarının kartpostal olarak bastıkları aynı boyutlardaki siyah-beyaz kartlar. Çok az sayıda basılmalar ve naif görüntüler içermesiyle birinci derecede belge olan fotoğraflar. Çoğunlukla yörenin doğal ve tarihi güzelliklerini, yapılarını, folklorunu ve önemli günlerindeki törenlerini bayramlarını konu alırlar. Değişik olanları da vardır.

HALİYLE: Malın noksan, yırtık buruşuk kirli ve eksik olduğunu açıklayan sözcük Haliyle dinen malın bir eksiği bir kusuru olduğu anlaşılır,

HAVACILIK: Uçak Zeplin, Balon, Türk Hava Kurumu vs. hava ile ilgili dokümanlara verilen genel ad,

İMZALI: Üzerinde döneminde ait olduğu kişiye ait imza bulunan mallar.

İTTİFAK: I. Dünya Savaşı sırasında ittifak Devletlerinin çoğunlukla liderlerini ve bayraklarını bir arada gösteren propaganda amaçlı kartlar. Çok çeşitli olup, baskı tekniği açısından gelişmiş kartlar.

İPEK KART: Özel bir kâğıt türü.

İŞE ÇIKMAK: Mal peşinde dolaşmak

KEK: Her malı değerinden fazla alan bilinçsiz kişi.

KAKALAMAK: Bir malı olduğundan daha fazla ya da aşan bir fiyata satmak kakalamak Ya da ucuz ve kötü malı değerinden fazla satmak

KIRIK: Kartpostal ve fotokartlarda kartın bir kenarının kıvrık olması.

KOMİSYON: Müzayededen mal alan kişinin, müzayede yapan firmaya verdiği ek bir para. Yüzde.

KONSİYE: Satılması için emanet olarak bıraktıkları mal.

LEŞÇİ: Bak Çürükçü.

LEKELİ: Malın üstündeki lekeler, kirlen paslar, okside olmuş durumlar,

LİMİT: Müzayededen alınmak istenilen mala verilen en üst değer.

LOT: Birden fazla aynı türde malın bir arada satılması.

MAL: Efemera, pul ve koleksiyonu yapılabilen objelere verilen genel ad.

MAL KAPATMA: Piyasaya çıkan benzer malın tümünü almak

MAL KIRMA: Aynı malı gören alıcılardan birinin daha fazla para vererek malı alması. Ya da tam tersi malı kötüleyerek diğer alıcının almasını engellemesi.

MASA: Müzayedelere gelmeyen kişilerin almak istedikleri malı daha önceden limit bir pey sürerek masaya yazdırmaları. Müzayedeyi yapan kişi pey veren kişinin adını söylemeden bu malı sürülen pey oranında masa diye lanse eder.

MASAYA PEY VERMEK: Masaya pey veren kişi. Müzayede gelmeyip de masaya limitini yazdırarak müzayede katılan kişi.

MEŞHUR: Ön yüzlerinde ünlü kişilerinin olduğu kartpostal ve fotokartlara verilen ad. Vezirler, paşalar, yazarlar ve diğer sanatçılar gibi.

MEŞRUTİYET: Meşrutiyet dönemine art kartlar. Bu kartlar üstünde bu döneme ait olaylar ya da ünlü kişiler yer alır. Bayraklı olanları da vardır.

MUHAMMEN BEDELİ: Müzayedelerde satışa çıkan malın ilk değeri. Başlangıç değeri.

MÜBADELE: Değiş-tokuş. Parasız, mala karşı mal anlayışıyla yapılan açık attırma

MÜZAYEDE: Malların satılması için pey sürme (artırma) yöntemiyle yapılan satış.

MÜZAYEDE KATOLOĞU: Müzayedeye çıkacak malların niteliklerini, fotoğraflarını ve muhammen bedelleriyle müzayede koşullarını içeren kitapçık

MÜZAYEDE SALONU: Müzayedenin yapıldığı yer, mekân.

MÜZAYEDE ŞARTLARI: Müzayedeye katılan kişilerin uyması gereken koşullan içeren uyan. Bu uyanlar arasında müzayedede pey attırma şekilleri, komisyon miktarları, ödeme şekilleri, döviz kurları, malların nitelikleri belirtilir.

OKUL: Eğitimle ilgili dokümanlara verilen genel ad

OSMANLI: Osmanlı dönemini içeren kartpostal, fotokart ve mallara verilen kısa ad. Genel bir tanımlama.

OTEL MÜZAYEDESİ: Büyük otellerde yapılan yemekli ya da ikramlı müzayede.

ÖDEME ŞEKLİ: Müzayede koşullarından biri. Örneğin: Satın alınan lotların bedeli, satış sonunda peşin olarak ödenecektir. Ödemeler nakit ya da kişisel çekle yapılabilir. Kredi karta kabul edilmez, gibi.

ÖKSÜRMEK: Parayı göstermek Parayı vermek

PARÇALI: Birden fazla görüntünün yer aldığı kartpostal ve foto-kartlar,

PARTİ: Birçok malın bir arada olması.

PARTİ BULMA: Çok sayıda malın bulmak

PARTİYİ BULAN: Malı bulup piyasaya çıkaran.

PARTİ GÖSTERMEK: Yeni bir malı görmek

PARTİNİN ÜZERİNE DÜŞMEK: Yeni bulunan malı ilk görmek Malın alındığı an malın üzerine gelmek

PARTİ ALAN: Piyasaya çıkaran veya malı kapatan.

PARTİ SAKLAMA: Partiyi bulan kişinin malı bir süre piyasaya çıkarmadan saklı tutması, bekletmesi.

PARTİ BÖLÜNMESİ: Aynı türden malın bir kaç kişiye bölüştürülerek alınıp-satılması.

PEY: Bir mala sürülen para. Kaldırılan bayrak

PEY ARTTIRIMI: Bayrağı kaldırarak malın değerini daha önceden belirli limitler doğrultusunda yükseltmek. Kabul edilen pey arttırma şekilleri şöyledir:

10 TL.den20 TL. ye kadar:1 TL
20 TL.den100 TL. ye kadar:5 TL
100 TL.den200 TL. ye kadar:10 TL
200 TL.den500 TL. ye kadar:25 TL
500 TL.den1,000 TL. ye kadar:50 TL
1,000 TL.den2,000 TL. ye kadar:100 TL
2,000 TL.den5,000 TL. ye kadar:250 TL
5,000TL.den10,000 TL. ye kadar:500 TL
10,000TL.den20,000 TL. ye kadar:1,000 TL
20,000 TL.den50,000 TL. ye kadar:2,500 TL
50,000 TL.den100,000 TL ye kadar:5,000 TL
100,000 TL. den sonrasında:10,000 TL

PEY KÂĞIDI: Müzayedeye gelmeyen ya da kendini belli etmeyen alıcıların müzayededen önce almak istedikleri malların karşılığında almak istedikleri fiyatları yazan çizelge,

PEY SÜRMEK: Bir mala başkasının verdiği fiyatı yükseltmek

PEY VERME: Bir mala fiyat verme.

POSTADAN GEÇMİŞ: Pastadan geçmiş damgalı, pullu ve adresli zarf, antiye, kartpostal veya fotokart.

REKLAM KARTI: Reklam amacıyla yapılan kartpostallar. Çoğunlukla arka yüzleri reklam için kullanılan kartlar.

SAKINCALI MAL: Çalıntı veya menşei kuşkulu mal.

SAATIMMM: Müzayedeyi sunan kişinin bir malın satıldığını bildiren komutu. Bu komut verildikten sonra o mala pey sürülmez, sürülse bile kabul edilmez.

SALON MÜZAYEDESİ: Salonda yapılan müzayede

SİNDERELLA: Vinyete ABD verilen genel ad. Reklam amaçlı pullar.

SCRİPOPHIL: Hisse senedi ve tahvil koleksiyonuna verilen uluslararası ad.

ŞARTLI SATIŞ: Belirli şartlarla satılan mal.

TAŞ BASKI: Tramsız baskı, litografi.

TEKLİF: Fiyatı belirtilmeyen mal. En aşağı fiyattan satışa sunulan mal.

TELEFONLA KATILIM: Müzayedeye dışardan telefonla katılmak

TİP: Kişi ve kişilerin yer aldığı kartpostal, fotokart ve fotoğraflar.

TRAMLI: Taş baskı olmayan, tram içeren baskı kartlara verilen ad. Taş baskılı kartlara oranla daha geç tarihe aittir ve değerleri de daha azdır.

TOPTANCI: Toptan mal alan ve satan kişi.

TEKERLEKLİ: Sokak aralarında tekerlekli arabaya gezinip hurda ve eski eşya toplayan esnafa verilen ad. Eskici.

TIRNAKÇI: Almadığı veya alamadığı mallara tırnak atarak yırtan, zarar veren, kıran hastalıklı kişi.

UCUZA KAPATMAK: Bir malı değerinden daha az fiyata almak Ucuza almak

UYANIK: Değerli bir malı ucuza alan ya da almak isteyen kişi.

ÜSTÜNE DÜŞMEK: Beğendiyi bir malı almak için peşinde koşmak ısrarlı olmak

VİNYET: Üzerinde bedeli yazmayan ve reklam amacıyla kullanılan pul formundaki arkası zamklı pul.